İkna; kandırma-inandırma anlamlarına gelen bir sözcük. Kandırmanın bilimi olur mu? Olursa, böyle bir "bilim" saygın mıdır? "Bilimsel" tavsifi hak edecek bir çalışmanın taşıyacağı etik kriterler nelerdir. Bu kriterler iknaya ilişkin çalışmaların bilimselliğini kuşkulu kılmıyor mu? Birey ve toplumların ayırt edici ve en mümtaz zenginlikleri olan kültürü, bu denli endüstriyel emtia haline getiren açık-serbest Pazar iknacıları; meşrutiyet temini ve rıza yaratma araçlarıyla boyun eğmeyi bu denli yücelten ve egemen güçlerin egemenliklerini bu denli pekiştirip, ebedileştiren siyasal-yönetsel kurumların iknacıları; zihinsel iğdişliği ideolojik amaç olarak benimseyip "ya sustur- öldür-yok et ya da kandır-ikna et" hedefine kendilerini kodlamışlarsa; bilimsel yöntemler, araçlara ve birikim, onlara teşne olmaya mecbur mu? Böylesine "onursuz mecburiyet" nasıl savunulur? Dahası, izleyen satırlarda, naif pozitivizme sadakat yeminine hiç ihanet etmeyen kuram ve yaklaşımları siyasal alanda diriltmeye çabalayarak, konusunu "onursuz mecburiyete" icbar eden bu çalışmanın yazarı, kitabının önsözünde okuruna nasıl bir savunma sunabilir. Ben de bilmiyorum.
İkna; kandırma-inandırma anlamlarına gelen bir sözcük. Kandırmanın bilimi olur mu? Olursa, böyle bir "bilim" saygın mıdır? "Bilimsel" tavsifi hak edecek bir çalışmanın taşıyacağı etik kriterler nelerdir. Bu kriterler iknaya ilişkin çalışmaların bilimselliğini kuşkulu kılmıyor mu? Birey ve toplumların ayırt edici ve en mümtaz zenginlikleri olan kültürü, bu denli endüstriyel emtia haline getiren açık-serbest Pazar iknacıları; meşrutiyet temini ve rıza yaratma araçlarıyla boyun eğmeyi bu denli yücelten ve egemen güçlerin egemenliklerini bu denli pekiştirip, ebedileştiren siyasal-yönetsel kurumların iknacıları; zihinsel iğdişliği ideolojik amaç olarak benimseyip "ya sustur- öldür-yok et ya da kandır-ikna et" hedefine kendilerini kodlamışlarsa; bilimsel yöntemler, araçlara ve birikim, onlara teşne olmaya mecbur mu? Böylesine "onursuz mecburiyet" nasıl savunulur? Dahası, izleyen satırlarda, naif pozitivizme sadakat yeminine hiç ihanet etmeyen kuram ve yaklaşımları siyasal alanda diriltmeye çabalayarak, konusunu "onursuz mecburiyete" icbar eden bu çalışmanın yazarı, kitabının önsözünde okuruna nasıl bir savunma sunabilir. Ben de bilmiyorum.
Almanya:
25 EUR'luk siparişe kadar: 3,00 EUR
25 EUR'luk siparişten fazla: 0,00 EUR
Avrupa:
Paket gönderimi (Kargo takip bilgisiyle): 8,00 EUR
50 - 99 EUR arası alışverişlerde = 15 EUR
100 - 250 EUR arası alışverişlerde = 25 EUR
251 - 500 EUR arası alışverişlerde = 50 EUR
500 EUR ve üzeri siparişler için bizimle irtibata geçmenizi rica ederiz
İngiltere, İsviçre ve Norveç:
Paket gönderimi (Kargo takip bilgisiyle): 15,00 EUR
Diğer Ülkeler:
Paket gönderimi (Kargo takip bilgisiyle): 40,00 EUR
Ürünler, ödeme tarafımıza ulaştıktan sonra gönderilir. Ürünün size ulaşması, genelde ürün postaya teslim edildikten sonra 2-4 gün içerisinde gerçekleşir. Postanın teslimatı sürecindeki gecikmelerden dolayı sorumluluk almıyoruz.
İrtibat: info@pluralshop.eu
İthalatçı:
PLURAL Publications GmbH
Colonia-Allee 3
51067 Köln
info@pluralverlag.eu